Sivilceler sadece dış görünümle ilgili değildir. Burun, çene, alın, yanak veya yüzünüzün herhangi bir yerinde çıkan sivilceler aslında bazı hastalıkların habercisi olabilir.
Cildimiz genellikle iç sağlığımızı yansıtan bir ayna görevi görür. Özellikle yüzdeki sivilceler, sadece kozmetik bir endişeden daha fazlası olabilir; size genel sağlığınız hakkında bir şeyler anlatmaya çalışıyor olabilirler.
Geleneksel Çin Tıbbı belirli yüz bölgelerini vücudun farklı organlarıyla ilişkilendirmek için uzun zamandır yüz haritalama, mien shiang veya “yüz okuma” olarak da bilinen uygulamayı kullanmıştır. Bilim camiası doğruluğu konusunda bölünmüş olsa da, bu fikir 3.000 yıldan uzun süredir devam etmekte ve yüz ipuçlarının gözle görünenlerden daha fazlasını ifade edebileceğini düşündürmektedir.
Örneğin alındaki sivilceler sindirim sistemiyle yakından ilişkilendirilmiştir. Eğer bu bölgede sık sık sivilceler fark ediyorsanız, bu huzursuz bağırsak sendromu veya kötü beslenme gibi sindirim sorunlarının bir işareti olabilir. Stres ve uyku eksikliği de alındaki sivilcelere katkıda bulunabilir.
Şakakların ise böbrekler ve mesane ile ilişkili olduğu söylenir. Bu bölgedeki sivilceler bu organlardaki enfeksiyonları veya iltihabı vurgulayabilir. Karaciğerle bağlantılı olan kaşların arasındaki bölgede görülen sivilceler ise karaciğerin toksinlerle veya duygusal stresle mücadele ettiğini gösterebilir.
Göz altındaki sivilceler genellikle vücudun su seviyeleri ve stresi ile ilişkilendirilirken, yanaklardaki sivilceler genellikle mide, dalak ve solunum sistemiyle bağlantılıdır. Çene ve çene hattı bölgesi ise hormonal ve üreme sistemleriyle yakından ilişkilidir.
Sivilceler vücudumuzun içsel dengesizliklerinin dışa vurumu olabilirler. Bu nedenle sivilceleri sadece kozmetik bir sorun olarak görmek yerine, vücudumuzun bize anlatmaya çalıştığı önemli işaretler olarak değerlendirmek gerekir.