Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yapılan açıklamada, çayın yanlış şekilde tüketilmesinin hayati boyutta sorunlara yol açabileceği belirtildi. Çay, çeşitli bitkilerin yapraklarının, çiçeklerinin, köklerinin, tohumlarının ya da kabuklarının kaynatılmasıyla elde edilen bir içecek türüdür. Türkiye’de genellikle siyah çay tercih edilirken, dünyada çay günün her saatinde keyifle tüketilen içeceklerin başında gelmektedir.
Ancak, çayın yanlış sıcaklıkta tüketilmesi vücutta ciddi hastalıkların riskini artırabilir. Özellikle 70 santigrat dereceyi aşan sıcaklıklarda tüketilen içeceklerin kanserojen olabileceği belirtilmiştir. İran ve Çin gibi sıcak çay tüketiminin yaygın olduğu bölgelerde yapılan araştırmalar, bu alışkanlığın yemek borusunda kansere yol açan hücresel hasar riskini artırdığını göstermektedir.
2019 yılında yayımlanan bir araştırmaya göre, günde 700 ml’den fazla ve 60 santigrat derece üzerindeki sıcaklıklarda çay tüketen bireylerde yemek borusu kanseri görülme riskinin arttığı belirlenmiştir. Yüksek sıcaklığın yemek borusundaki hücrelerde tekrarlayan hasara yol açarak uzun vadede kanserli hücrelerin oluşma olasılığını artırdığı belirtilmektedir. Uzmanlar, çayın 60 dereceye kadar soğumasını beklemeyi önermektedir.
Çayı şekersiz tüketmeye özen göstermek, 5-8 dakika demlenmiş ve açık olan bir çay tüketmek sağlık açısından önemlidir. Ayrıca, bitki çaylarını demlerken de kaynamış su yerine kaynatılmış ve 80 dereceye kadar soğutulmuş suyun kullanılması önerilmektedir. Gün içerisinde 5 fincana kadar siyah çay ve 3 fincana kadar bitki çayı tüketilebilir.
Bu makalede verilen bilgiler genel bilgilendirme amaçlıdır ve doktor tavsiyesi yerine geçmemektedir. Sağlıklı bir şekilde çay tüketmek için bu bilgileri dikkate almak önemlidir.