Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından meme kanserinde erken teşhisin öneminin vurgulanması amacıyla “1-31 Ekim Ayı Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı” olarak belirlendi. Meme kanseri, özellikle genç kadınlarda artan bir vakadır. Son zamanlarda, 50 yaş altındaki kadınlarda meme kanseri vakalarında artış kaydedilmiştir. Ancak, hastalıktan kaynaklanan ölüm oranlarının düşmesi olumlu bir gelişmedir. ABD’de yapılan bir rapora göre, ırklara göre meme kanseri vakalarının farklılık gösterdiği belirtilmiştir.
Meme kanserinin belirtileri arasında ağrısız kitleler, ciltte kızarıklık veya kabuklanma, meme ve meme ucu boyutunda veya şeklinde değişiklikler, meme ucunda akıntı, göğüs damarlarında belirginleşme ve büyüme gibi faktörler bulunmaktadır. Erken teşhis konulduğunda, meme kanseri hastalarının tedavilerinde yüzde 80’lere varan oranlarda meme koruyucu cerrahi uygulanmaktadır.
Dünya Sağlık Teşkilatı Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı verilerine göre, meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Her 8 kadından biri meme kanserine yakalanmaktadır. Erken teşhis edildiğinde tedavi ile hayatta kalma oranı yüzde 90’a kadar ulaşabilmektedir. Sağlık Bakanlığı tarafından başlatılan “Türkiye Kanser Kontrol Programı” sayesinde meme kanserinde erken teşhis oranlarında büyük bir artış sağlanmıştır.
Meme kanserinden korunmak ve erken teşhis için kadınların risk faktörleri, belirtileri, tanı ve tedavi yöntemleri konusunda bilgilendirilmesi oldukça önemlidir. Klinik meme muayenesi 20 yaşından itibaren 2 yılda bir, 40 yaşından itibaren ise yılda bir kez yapılmalıdır. Mamografi ise 40-69 yaş arası kadınlar için 2 yılda bir önerilmektedir. Bu bilgilendirme ve yönlendirme sayesinde meme kanserinde erken teşhis sağlanarak hayat kurtarılabilmektedir.