Türk ve Yunan mutfağının yıllardır vazgeçilmez lezzeti olan damla sakızı, sadece tatlılar için değil, artık salatalar, mezeler ve ana yemeklerde de kullanılmaya başlanıyor. Çeşme’nin coğrafi işaretli ürünü olan damla sakızı, genel sağlık üzerinde birçok faydaya sahip. Solunum yolu hastalıklarına savaş açarak öksürüğü kesici özelliğe sahip olan damla sakızının 2.500 yıllık bir şifa kaynağı olduğu biliniyor.
Çeşme ve Çeşme yarımadasında yetiştirilen sakız ağaçları, Sakız Adası’nda yetiştirilenlere benzer bir tat ve aroma içeriyor. Çeşmeli sakız üreticileri Hasan Ege Tütüncüoğlu ve İbrahim Topal, bu yıl 20 bin fidanı toprakla buluşturarak önemli bir adım attılar. 5 yıl içinde ise 100 bin sakız ağacı yetiştirmeyi hedefliyorlar.
Geçtiğimiz yıl 50 kilodan fazla damla sakızı hasadı yapılan Çeşme’de, bu yıl hasat miktarının 100 kiloya yaklaştığı belirtiliyor. Aynı zamanda damla sakızının farklı kullanım alanları da araştırılıyor. Çeşmeli işletmeci Mustafa Dumanlıdağ, geleneksel kullanımın ötesine geçerek damla sakızını salatalarda, mezelerde ve ana yemeklerde de kullanmaya başladı. Araştırmaları sonucunda damla sakızının Osmanlı ve Türk mutfağında et marinasyonları ve ana yemeklerde de kullanıldığını keşfeden Dumanlıdağ, damla sakızını şevketi bostan yemeğinde bile kullandı.
Damla sakızının yararları ise saymakla bitmiyor. Alerjik astıma bağlı belirtileri hafifletmenin yanı sıra öksürüğü kesici özelliği bulunuyor. Solunum yolu rahatsızlıklarına da iyi gelen damla sakızı, Türk ve Yunan mutfağının vazgeçilmez lezzeti olarak 2.500 senedir tüketiliyor. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta, tüketim zamanı geçmiş ya da bozulmuş damla sakızlarının mide rahatsızlıklarına yol açabileceği. Bu nedenle tüketirken dikkatli olmak önem taşıyor.