Parti çalışanları, “Yine kutuplaşmayı azaltma sorumluluğuyla hareket edeceğiz. Ancak haksızlık durumunda sesimizi yüksek sesle yükselteceğiz” diye konuştu.
CHP heyeti, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret ederek başlattığı “siyasette normalleşme süreci” hakkında değerlendirmede bulundu. Tutuklu generallerin serbest bırakılmasını olumlu bulan heyet, Yargıtay Başsavcılığı ataması ve Kobani davasına ilişkin “Erdoğan ‘yargıya müdahaleye devam edeceğim’ diyor” yorumunu yaparak, şunları söyledi: “Yani 31 Mart seçimlerinden gerekli dersi alamadı.”
“NORMAL DEĞİL”
Komutanların tahliyesine değinen partililer, “Geç kalmış olumlu bir adımdır. “Bunu genel başkanımızın cumhurbaşkanıyla yaptığı görüşme sonucunda da görebiliyoruz” yorumunu yaptı. Öte yandan, Kobani davasındaki kararların “sürece aykırı bir hamle” olduğunu söyleyen heyet, şunları ekledi: “Kobani davasında 130 sayfalık cümle bir buçuk saatte yazıldı.” Bu, bunun talimatlı bir iş olduğunu gösterir. Cezalara baktığınızda HDP çizgisinin dışına çıkan bazı kişilerin beraat etmesi, uymayanların ise cezalandırılması normal değil. Erdoğan, ‘Yargı benim aracımdır, bu da her zaman başınızın üstündedir’ demeye devam ediyor. Üstelik dava kararlarının hemen ardından illere protesto yasağı getiriliyor. Bütün bunlar yaşananların kurgu olduğunu gösteriyor” dedi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına Muhsin Şentürk’ün atandığını hatırlatan partililer, “Cumhurbaşkanının müdahalesiyle bir aday geri çekildi. Geri çekilen adaya oy verenlerden cumhurbaşkanının istediği adayı desteklemeleri istendi. Yargıya böyle bir müdahale olamaz. İleride YSK ve HSK seçimleri de olacak. Bu onlara da müdahale olacağı anlamına geliyor. Demek ki 31 Mart seçimlerinden gerekli ders alınmamıştır. Vatandaşımız ‘Ekonomi kötü, şartlarımı düzeltin’ dedi. “Ekonomi hukukun üstünlüğü olmadan gelişemez” dedi.
“SESİMİZ YÜKSEK OLACAK”
Bu gelişmelerin CHP’nin normalleşme sürecine bakışını nasıl etkileyeceğini yorumlayan heyet, “Normalleşme aslında kutuplaşmayı azaltmak amacıyla yaptığımız bir şey. Cumhurbaşkanına gitmemizin ilk nedeni buydu. Yine kutuplaşmayı azaltma sorumluluğuyla hareket edeceğiz. Ama haksızlık gördüğümüz her yerde sesimizi en yüksek sesle yükselteceğiz. Genel Başkanımızın cumhurbaşkanına gitmesi ‘Haksızlıklara karşı sessiz kalacağız’ anlamına gelmiyor. Daha çok sokaklarda olacağız. Mağdurun yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.